إن كان هناك سوق للنساء العجائز ستكونين الأول في الصف
İlk dalgalanmada, 17 milyon kişinin satışa çıkarmasını bekliyoruz.
نعتقد تدفق أولي في السوق بحوالي 17 مليون استمارة
Plan bu di mi, tekrar piyasaya sürmek.
البيتزا فقط. الخطة الرئيسة، صحيح؟ الهدف الأول، السوق الضخم، حصلت عليه
Strike Line'deki iş ortaklarımızla birlikte, bu yazılımı... ...yılın ilk çeyreğinde piyasaya sürebileceğimizi düşünüyoruz.
مع شركاءنا في سترايك لاين يمكننا أن نضعه في السوق خلال الربع الأول
Klasik piyasa ekonomisinin... ...temelinde yatan şeyin... ...şu anki sistemin işlemeye devam etmesini istiyorsak... ...durmasına veya adamakıllı yavaşlamasına bile... ...izin verilemeyen... ...bir para değişim modeli ...olduğunu görürüz.
عندما نقوم بتفكيك الأسس الإقتصادية الأوليةللسوق فلن يتبقى لنا سوى نمط من التبادل المالي
Klasik piyasa ekonomisinin... ...temelinde yatan şeyin... ...şu anki sistemin işlemeye devam etmesini istiyorsak... ...durmasına veya adamakıllı yavaşlamasına bile... ...izin verilemeyen... ...bir para değişim modeli ...olduğunu görürüz.
"أو بصيغة محددة أكثر- "الإستهلاك الدوري عندما نقوم بتفكيك الأسس الإقتصادية الأوليةللسوق
Alışveriş merkezinde buluştuğunuzda... ...onu ilk kez gördüğünde neden beni aramadın?
عندما إلتقيت به في السوق وشاهدته للمرة الأولى لم تتصلي بي